3 Mayıs 2012 Perşembe

ELAZIĞ-HARPUT KALESİ




            Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Elazığ Harput kalesi ile ün salmıştır. Diğer bir adı da Süt Kalesi olan Harput Kalesi, Urartular tarafından dikdörtgen bir plan üzerine kurularak yapılan mimari yapıdır. İç ve dış kale olarak ikiye ayrılan Harput Kalesi’nin harç yapımında inanışa göre su yerine süt kullanılmıştır.

            Harput kalesinin bulunduğu Harput antik kentinin tarihi miladdan önce 20. yüz yıla kadar dayanmaktadır. Bir açık hava müzesini andıran bölge müze, kale, camii, kilise ve mağaralarıyla günümüzde bir turizm mekânı haline gelmiştir.

            Kale Harput'un güneydoğusunda ovaya hâkim yalçın kayalar üzerinde bulunmaktadır. Coğrafi durumu bakımından tarih boyunca önemli bir kale olarak bilinen Harput Kalesi'nin ön yüzü yaklaşık 75 metre ila 80 metre, güneyi 150 metre ila 200 metre, yanları ise 400 metre ila 450 metre arasında olup, yüksekliği yer yer değişmektedir. Kalenin asıl yapısı miladdan önce takriben 900 yıla aittir. Urartular devrinde yapıldığı bilinmektedir. Bu kale çeşitli tarihlerde onarımlar görmüş ve önemli ölçüde günümüze kadar gelebilmiştir.

            Harput Kalesi’ne süt kalesi denmesinin ilginç bir çok hikâyesi vardır. Bunlardan ilki; Kalenin temelleri atılır. Kale duvarları yükselmeye başlar. Ancak o yıl başlayan su kıtlığına bir çare bulunmaz. Aynı yıl bu su kıtlığının aksine hayvanların sütleri oldukça boldur. Zamanın hükümdarı emir verir. Harç için süt kullanılacaktır. Hayvanlar sağılır. Harç süt ile karılır, kale tamamlanır.

            Diğer bir söylentiye göre ise kalenin pek çok dehlizi vardır. Bu dehlizlerden birinde güzel bir kız yaşarmış. Ancak büyülü olduğundan sürekli kendisi için yaptırılan bir altın köşkte uyumaktaymış. Yalnız her yıl bir kez uyanır. ''Süt kalesi yıkıldı mı? Katırlar kuzuladı mı? Dere hamamının yerinde yeller esiyor mu?” diye sorar, sonra yeniden uykuya dalarmış. Eğer bu sayılanlar gerçekleşirse Harput yıkılacak, kıyamet kopacakmış. Bazı kişilerin bu kızın sesini duyduğunu da kulaktan kulağa söylenir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder