Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde
bulunan ve Dicle Nehrinin ikiye ayırdığı Batman ili Hasankeyf ilçesi ve bu
ilçenin tarihi zenginlikleri ile ünlüdür. Tarihi on bil yıl öncesine kadar
dayanan Hasankeyf, 1981 yılında devlet tarafından doğal koruma alanı ilan
edilmiştir.
Ne zaman ve kimler tarafından
kurulduğu hakkında kesin bir bilgi olmayan Hasankeyf, şehir etrafındaki
binlerce mağara ve yerleşim kalıntılarıyla insanların binlerce yıl önce buraya
yerleştiğinin göstergesidir. Dicle nehrinin içinden akıp geçmesi, mesken
merkezi olan binlerce mağarası ve yerleşim birimiyle tarih boyunca stratejik
önemini korumuştur.
Taştan
meydana gelen kalesiyle sayesinde “Hısn Keyfa” adını alan Hasankeyf, tarih
öncesinde bölgede neler yaşandığına dair hiçbir yazılı kaynağa sahip değildir.
Tarihin karanlık sayfalarında sırasıyla Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler,
Hamdaniler, Mervaniler Artuklular, Eyyubiler ve Osmanlıların hâkimiyetine
girmiştir.
Bu
devletlerin hâkimiyetinde bulunduğu tarihten günümüze ise bir çok kale, köprü
ve camii gibi tarihi eser kalmıştır. Bu tarihi eserlerin başında ise; El- Rızk
Camii, Sultan Süleyman Camii, Koç Camii, Zeynel Bey Türbesi, Ulu Cami, Küçük
Saray ve Büyük Saray gelmektedir.
Bu denli
tarihi ve kültürel zenginliğe sahip olan Hasankeyf günümüzde ise büyük bir
tehlike altında bulunmaktadır. GAP’ın bir alt projesi olan Ilısu Barajı ve
hidroelektrik santrallerin yapımından sonra sular altında kalma tehlikesi
içinde kurtarılmayı bekliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder